Ana Sayfa

23 Ekim 2011 Pazar

Arkadaş


 "Eski zamanlarda savaşa giden savaşçılar arkalarından saldırıya uğramamak için  sırtlarını bir taşa dayarlar ve kendilerini böyle korurlarmış. Bu taşa arkataş veya arkataşı denirmiş. Savaş alanına inen savaşçı arkasını dayayacak taş olmadığı için başka bir savaşçıyla sırt sırta verir birbirlerinin arkalarını korurlarmış.Yani birbirlerine arkataşı, arkataş olurlarmış. Zamanla kelime arkadaş olmuş."

  Arkadaş: İyi zamanda olduğu gibi, zor zamanlarda da yanında olan, sizi koruyan, destek olan kişidir.


Yollar vardır....gitmek istersin... başlarsın yürümeye, ama bakarsın uzun gelir, bir türlü varamaz, ulaşamaz geri dönersin,... ya da gitmek istersin de gidemezsin, aklın, yüreğin istese de ayağın adım atamaz gibi olur, vazgeçersin...

Bazen çiçek bahçeleri vardır çevrende, çeşit çeşit meyve ağaçları...mis gibi kokularını duyarsın...
Yağmur olur kimi zaman, bazen de kar kaplar o yolları...
Engel hep vardır, umutların çok olduğu gibi...
Bazen taşlarla, kayalarla bezenmiştir önün arkan sağın solun...aşamazsın birtürlü...
Yarlar oluşmuştur etrafında, sanki adımını atsan düşecekmişsin gibi gelir...

Ama aslında hep yürümek istersin...

Yürürken de yanında, yolculuğunda eşlik edecek, kimi zaman baston olacağını bildiğin, düşerken elini tutacağından emin olduğun  bir yoldaş, bir arkadaş  ararsın...



11 Ekim 2011 Salı

Aydınlık Günler...


Gurbet bitti, uzaklık bitti, hasret bitti, özlem bitti, kaygı bitti...
Yaşasın... oğlum artık Türkiye'de.
Hem de Ankara'da, hem de evimizde, hem de yanımızda...
Ne çok özlemişim, evde varlığını hissetmeyi, ayak seslerini, bakışını, gülüşünü, yemek yiyişini...
Geri dönmeyecek oluşunu, gün saymamayı çok özlemişim...
Artık yanımızda olacağını bilmek huzurlu kılıyor beni...
En önemlisi aslında, onun huzurlu  ve mutlu olduğunu hissetmek...
Herşey rayına girecek, taşlar yerine oturacak zamanla...ve O daha mutlu olacak ailesiyle, sevdikleriyle, onu sevenleriyle...
Yeni başlangıçlar yaşayacak, belki de yeni sonlar...
Yeni tercihler, yeni kararlar hep olacak hayatında...
Her zaman umutla bakacak hayata...ve biz yaşam boyu onun yanında, arkasında olacağız, gururla, sevgiyle...


8 Ekim 2011 Cumartesi

Hayatımızın anlamları...


Ne kadar önemlidir bir evlat için anne ve baba....kıymetlerini elbet biliriz ama, ancak onları kaybettiğimizde anlarız hayatımızdaki asıl anlamlarını, yüreğimizdeki engin değerlerini...
Onları kaybettiğimiz gün, insanın kendini en güçsüz, en aciz hissettiği an olmalı diye düşünüyorum ben...
Hayatta en güvendiğimiz kişi, her ne olursa olsun hep bizi sevdiğini ve her zaman seveceğini, ihtiyacımız olduğunda yanımızda olacağını bildiğimiz, kendimizi  yanında her daim güvende hissettiğimiz kişi yok artık...

Bugün gazetelerde Başbakanın annesiyle olan fotoğrafını gördüğümde düşündüm bunları...
Annesine sarılırken yüzündeki mutluluk ifadesi çok şey anlatıyordu aslında...
O an orada bir başbakan yoktu, yapmacıklık yoktu. O hırçın, sert, kızgın adam hiç yoktu.
Sadece annesinin yanında olmaktan dolayı mutluluğu yüzüne yansımış bir evlat vardı.
Annesini yitirdiği gün, belki hayatta en aciz kaldığı gündü Başbakanın...

Bu duyguyu eminim en iyi anlayanlar anne ve babasını kaybedenlerdir...
Kaç yaşında olursa olsun, anne ve baba kaybı hayatında bir dönüm noktasıdır her evladın...

Tüm yitirilmiş anne ve babaların mekanları cennet olsun....