Ana Sayfa

17 Haziran 2012 Pazar

Anılarda kalanlar

Anne ve baba olduktan sonra, hele biraz da yaş kemale erince, insan anne ve babasının değerini daha fazla anlıyor...
Onlara verdiğimiz değerin sadece 1 günle sınırlanması elbette mümkün değil...
Bu özel günler ancak, yüreğimizdeki değerlerini bir kez daha hatırlamamıza vesile olabiliyor.

Hafızamda bugün gibi hatırladığım  bir görüntü var....
Bir öğle tenefüsü ve ben her zamanki gibi okuldan öğle yemeğimi yemek  için eve geliyorum... 10 yaşındayım...
Apartmanımızın merdivenlerini çıkarken benimle yaşıt olan kapıcımızın kızı Songül'ün arkamdan gelerek, "annen ölmüş" demesiyle başlıyor asıl  hikaye....
O an, onun söylediğine hiç inanmadığımı hatırlıyorum... merdivenleri üçer beşer çıkarak kapımızın zilini çalıyorum...
Kapıyı kimin açtığını hatırlamıyorum ama, evimiz hıncahınç dolu, tüm akraba ve tanıdıklar oradalar...
Sessiz bir üzüntü hakim evde, kimse benimle konuşmuyor...
"Babam nerede?" diye soruyorum...
"Odasında, şimdi gitme yanına" diyor birileri...
Koridorun sonundaki odasına bakıyorum, kapısı kapalı... Hiç düşünmeden kapıyı açarak odaya giriyorum.
Babam, yatağın ayak ucuna oturmuş, kafası önünde, üzgün düşünüyor...
"Ne oldu babacığım?" diye soruyorum...
Sanki cevabı bilmiyormuş gibi yüzüme bakıyor ve yavaşça "Annen bir ameliyat daha olacakmış" diyor.
1 gün önce açık kalp ameliyatı olan annemin 2. bir ameliyata girecek olmasının onu niye bu kadar üzdüğünü anlamaya çalışarak, (biraz önce Songül'ün "annen ölmüş" sözünü tümden unutarak)  "Annem iyi ama di mi?" gibi birşeyler söylüyorum.
Yine bir süre susuyor, sonra ellerimi tutup, gözlerimin içine bakarak "Kızım bundan sonra artık annen yok, biz ikimiz herşeyimizi paylaşacağız, birbirimize destek olacağız, annensiz yaşamayı beraberce öğreneceğiz ve ben, anneciğinin yerini tutmaya çalışacağım." diyor.
Sadece o an "Annem öldü mü benim?" diye sorduğumu hatırlıyorum. Sonrası yüreğimdeki acı ve gözyaşları.....

Bundan sonrasında asıl ve çok önemli olan; canım babacığımın, beraber geçirdiğimiz  27 senenin her anında sözünü tutarak, benim için hem anne hem de baba olmayı en mükemmel şekilde başarmasıydı....
Ki.... ben, onun da ölümüne şahit olduğum gün.... gerçekten o gün, sadece babamı değil, annemi de aynı anda kaybettiğim gerçeğiyle çok acı bir şekilde yüzleştim...

Bugün ve hergün onu saygı, sevgi ve sonsuz bir özlemle anıyorum...
Işıklar içerinde yat canım babacığım....








Hiç yorum yok: